31 Ağustos 2013 Cumartesi

Devrik.


Bak yine yazasım geldi durup dururken. Yine sömüresim var kelimeleri anlatmak için derdimi. Seviyorum devrik cümlelerimi. Onlar da beni seviyor olacaklar ki hayatımı ele geçirmişler. Cümlelerim devrik,hayatım devrik. Başta olması gereken her şey sondaymış gibi. Durmadan düzeltmeye çabalıyor ama düzelmesini de istemiyormuşum gibi.
Böyle garip olmayı nereden öğrendim ben acaba. Bazen kendimi çok garipsiyorum. Sanki ben benim değilmişim gibi. Belki de ben benim olmak istemiyorumdur. Sorun budur. Ondan mı dışlıyorum bazen kendimi kendimden? Cevabı olmayan sorulardan yapılmış bir beyin var bende. Aradığımı bulamıyorum ki. O yüzden her zaman karışık kafam.
Şimdi bir sigara yakmak vardı dertli dertli,çekerdim içime bu sefer,hiç beceremem ya. Sigaram olur musun diye sorabileceği birini istiyor bazen insan. Ama her yer kül, her yer ateş.

12 Mart 2013 Salı

My Mad Fat Diary


Ben bu blog işinde istikrar tutturmada baya başarısızım galiba. Neyse ki böyle diziler buluyorum da yazasım,tavsiye edesim geliyor. Etrafımdaki herkes benim izlediklerimi izlesin de ben oradan alıntılar yaptığımda beni anlasınlar istiyorum. Beni motive eden dizi ise gördüğünüz üzre My Mad Fat Diary. Nası sevdim nası sevdim belli değil. Sadece 1 sezon hatta 6 bölümden oluşmasına rağmen beni fan listesine yazdı bile. Diary'siz dizi izleyemez olduk, The Vampire Diaries, The Carrie Diaries gibi halihazırda iki tane daha diaryli dizi izliyorum. Benim de var hala duruyo günlüklerim,vereyim de bir kaç dizi de biz çekelim böyle günlüklü münlüklü. Çıkar bak valla çıkar. Neyse biz MMFD'ye dönelim. 
Şimdiiii dizimizin baş karakteri dizinin isminden de anlaşılabileceği gibi şişman bir arkadaşımız olan Rae (Sharon Rooney) ki kendisi bir süre akıl hastanesinde yatmış ve dizimizde onun hastahaneden çıkıp eskiden en yakın arkadaşı olan Chloe (Jodie Comer) ile karşılaşmasıyla başlıyor. Rae oldukça özgüvensiz ve kendinden memnuniyetsiz bir kız. Annesi (Claire Rushbrook) aslında iyi bir kadın,kızını da seviyor ama biraz ben merkezci olduğu için kızının neler yaşadığı,nasıl hissettiği konularında umursamaz davranışları olabiliyor ki Rae hastahaneden çıktığında kızını almaya geç kalıyor ve Rae eve geldiğinde karşısında kanun dışı bir göçmen olan Tunuslu ve annesinin sevgilisi olan Karim (Bamshad Abadi-Amin) diye bir adamla karşılaşıyor. Yani çok fazla aile problemi olmamasına rağmen çok sorunsuz bir ailesi de yok. Ben Rae'nin kendini sevmeyişini tamamen topluma bağlıyorum tabi ki, zaten o yürürken Rae'yi gördükleri her yerde onunla dalga geçmeyi,arkasından bağırmayı görev edinmiş tabiri caizse mahallenin bullyleri olması da bunu destekliyor. Ayrıca Chloe'nin her zaman erkeklerin dikkatini çeken güzel ve zayıf kız olması gibi gibi gizli baskılar da var Rae'nin üzerinde. Dizi bu baskıları ve Rae'nin içinde yaşadığı gel gitleri çok güzel göstermiş. Empati kurmak çok kolay oluyor dolayısıyla ve insan günümüz medyasına sinir olmadan edemiyor. Kişilerin kişilikleri yerine dış görünüşlerini ön plana çıkaran ve zayıf güzeldiri durmadan bize empoze eden ve gençlerin özgüvenlerini güçlendirmek yerine yerle bir ederek hep daha fazlasını tüketmelerine odaklı iğrenç bir sistemde yaşadığımızı bir kez daha düşündürüyor. 
-Rae-

Her neyse, Chloe karşılaştıklarında Rae'yi gayet sıcak karşılıyor ve yeni grubuyla takılması için Rae'yi bara davet ediyor. Rae bara gidiyor ve yeni grubuyla ilk resmi tanışmasını gerçekleştiriyor. Grubun analizini yaptığı sahnede dediği gibi karakterleri tek tek tanıtmam gerekirse:

Archie (Dan Cohen)
Kendisi Rae'nin görür görmez vurulduğu şeker insan. Allahım nasıl tatlı bakar mısınız? Haksız mı kız? Değil. 

Chop (Jordan Murphy)
Adını son bölümde öğreneceğimiz bu şahıs da grubun şebeği mi desem,şaklabanı mı desem,gerzeği mi desem kararsızım ama size tavsiyem kendisine karşı önyargılı olmayın çünkü şu an ben kendisini pek seviyorum. 

Izzy (Ciara Baxendale)
Bu da grubun saftirik ve sevimli mi sevimli kızcağızı. Çok önplanda değil dizide ama sevdik biz onu.


Chloe 
Kendisi yazıda da söylediğim gibi Rae'nin en yakın arkadaşı. Biraz erkek budalası bir ergen ama özünde iyi bir kız. Yani işte. 

Finn (Nico Mirallegro)
Kendisi grubun sessiz,utangaç ve cool çocuğu. Nasıl yummy nasıl yummy. Favori karakterim. Sanırım pek çok kız için de öyle. Finn anlatılmaz izlenir o yüzden çok fazla yazmıyorum onu ;)

Tix (Sophie Wright)
Tix gruptan değil,kendisi aslında bu fotoğraftakinden daha sevimli,burda biraz ev hanımı gibi çıkmış. Tix Rae'nin hastanedeki en yakın arkadaşı ve kendisi anoreksik. 

Danny Two-Hats
Danny de yine Rae'nin hastaneden arkadaşı sevimli bir şahsiyet ve friendzone açıklamaları kesinlikle dinlenmeye değer :))

Kester (Ian Hart)
Prof. Quirrell'i tanıdınız mı Potterheadler :) Kendisi Rae'nin mükemmel psikiyatristi. İzledikçe daha da çok seviceksiniz.

VEEE tabi ki Rae:

İşte böyle renkli karakterlerle dolu bir dizi ve 90ları anlattığı için mükemmel ötesi müziklerle donatılmış. Bir tanesini paylaşayım hatta,favorimdir kendisi.



Bildiniz şarkıyı da hemen köfteler siziiii :)
Ayrıca dizi gayet komik,özellikle bazı sahnelerdeki çizimler insanı baya güldürüyor. 


Gibi. 
Sizinle favori sahnelerimi paylaşırdım ama spoiler olduğu için paylaşamıyorum ve bu beni kahrediyooooor :(( Onun yerine şunlaro paylaşayım da biraz olsun içim rahat etsin:


Bazı insanların sigara içmesi gerçekten sağlığa zararlıymış!

Bu dizinin trailerı: http://www.youtube.com/watch?v=3tmqLvgUd-s
Bu da IMDB'si: http://www.imdb.com/title/tt2407574/ 
8.7 puan almış dizi ki baaayyaaa iyi bildiğiniz gibi. Ayrıca dizi Tumblr'da çok ünlüymüş,bense Facebooktan gördüğüm bir caps ile izlemeye başladım. Ve en güzel haber de dizi 2.sezon anlaşmasını imzalamış 2014te izleyebilecekmişiz. Benden şimdilik bu kadar,uzun oldu ama okuyun! Hatta izleyin! Si yuuuu