28 Nisan 2012 Cumartesi



“Seni seviyorum.” cümlesi, yerini “Sana tutuldum.” cümlesine bırakmaya karar vermiş bir günlüğüne. Ya da biz öyle davranmışız mesela. Kelimelerimiz tutulmuş önce. İkimizin kelimeleri birbirine tutulmuş bize haber vermeden. Susuşlarımız tutulmuş sonra, iç içe geçmişler. Ellerimizin tutulmasından bahsetmiyorum bile. 
En çok düşüncelerimiz tutulmuş aslında,kimseye söylemeseler de kapı arkasından bakar gibi bakmışlar birbirlerine. Bırakmak istemedikleri için birbirlerini, hep yastık altı etmişler mantık kırıntılarını. 
Keşke daha güçlü kavrayabilsek, tuttuğumuz her şeyi, anlatmaya çalıştığımız her şeyi, dahası sevdiğimiz her şeyi.



Bazı geceler o kadar güzel, o kadar beyaz ki; gün, kıskandığı için normalden daha erken doğuyor. Parmak ucunda kokladığım gece bazen o kadar güzel kokuyor ki, bir süre sonra koku almaması gereken burnum bile o kokuya karşı koyamıyor. O gecelerde düşüncelerim o kadar hızlı akıyor ki, ertesi gün başım dönüyor. 
Ve o geceler o kadar nadir ki, çoğunlukla o geceleri özlemekle geçiyor diğer gecelerim.



“Büyümek istemediğini biliyorum ama ben istiyorum. Kendini sevmediğini de biliyorum ama ben seviyorum. Kendini benim gözümden görseydin sen de severdin. O yüzden şimdi gidiyorum, belki bir gün benim gözümden bakmayı öğrenirsin kendine. O zaman da büyümeye başlarsın ve ben seni sevemem.” dedi kız.

bu dünyada;




*bizden güzel insanlar var,

*onlardan da güzel olan insanlar var,

*onları güzel bulmayan insanlar var,

*bazen hiçbir şeyi güzel bulmayan insanlar var,

*aramayan insanlar var,

*aramadığı halde bulan insanlar var,

*o insanların bazısı bizden güzel yaşıyorlar,

*bizden güzel yaşayanlardan da güzel yaşayanlar var,

*ne kadar güzel yaşadığının farkında olmayan insanlar var,

*mesela New York’ta mükemmel bir hayat yaşayan insanlar var,

*New York’ta boktan hayatlar yaşayan insanlar da var,

ama en kötüsü kendiyle yaşayamayan insanlar.

kendinden memnun olmayan insanlar var,kendi bedenlerinden,kişiliklerinden,düşüncelerinden

memnun olmayan insanlar
.
şu dünyada en kötü onlar yaşar,New York’ta da olsalar,Paris’te de olsalar fark etmez. 

herkes kendi yıldızını arıyor,oysa gökyüzü hepimizin. bazen tek bir şeye takılmak bütünü kaçırmamıza neden oluyor,bir tek insan bazen hayatımızı mahvedebiliyor. oysa sorun onlarda değil bizde,takılmamız onların suçu değil. bizim.
bazı yıldızlar kayıyor ama gökyüzü boş değil.