2 Mayıs 2011 Pazartesi


http://www.thesixtyone.com/s/K1J6rCpeIrB/

“Beni sadece müzik kurtarabilir,sadece o serbest bırakabilir.” dediğinde ne kadar ciddi olduğunu anlamamışlardı. Hiç biri daha önce serbest olmanın nasıl bir şey olduğunu yaşamamıştı çünkü.
Sahne ışıkları yandığında karşısındaki yüzlerce insan sadece ona bakıyordu. Harekete geçmesi için gerekli her şey hazırdı,tek beklediği müzikti. Fısıldaşmalar duyuyordu,müzik sadece bir kaç saniye gecikmişti ama o, insanların bakışlarında,kendi paniğinde boğulmuştu bile. O ilk notayla aldığı nefes ciğerlerine büyük bir hediye paketi gibi gelmişti. Zaten sonrasını vücudunun her bir parçasındaki her hücre halledebilirdi. Düşünceleri değildi ne de olsa onu dans ettiren,ruhuydu.
Hiç dans etmeyen bir insan için müzik ve dans iki yabancı kelimedir;tanıdıklarını sanırlar ama o iki kelime hakkında bildikleri,onların bilmelerine izin verdiği kadardır. Çünkü daha önce o notalar,auralarına hiç karışmamıştır.